Ekonomist Mahfi Eğilmez, Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının finansal piyasalarda sert dalgalanmalara yol açtığını ve bu sürecin ekonomi üzerindeki etkilerini değerlendirdi

Ekonomist Mahfi Eğilmez, son iki haftada piyasalarda yaşanan dalgalanmaları değerlendirdiği yazısında, gelişmelerin nedenlerini ve sonuçlarını ele aldı. Eski Hazine Müsteşarı olan Eğilmez, özellikle İstanbul’daki belediyelerle ilgili soruşturmalar ve Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının piyasalara etkisini vurguladı. Eğilmez’e göre, ekonomik çalkantının asıl sebebi protestolar değil, İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıydı.

Eğilmez, piyasalarda yaşanan dalgalanmaların neden-sonuç ilişkisini analiz ederek, asıl oynaklığın protestolar başlamadan önce ortaya çıktığını belirtti. 17 Mart haftasına girildiğinde finansal göstergelerin dengeli bir seyir izlediğini aktaran Eğilmez, 19 Mart’ta İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından piyasalarda sert düşüşler yaşandığını ifade etti. Dolar kuru hızla yükselirken borsa değer kaybetti, Merkez Bankası (TCMB) piyasaya milyarlarca dolarlık müdahalede bulundu, kamu kurumları ise borsadaki düşüşü frenlemek için büyük miktarda hisse alımı yaptı.

Eğilmez’in paylaştığı verilere göre, İmamoğlu’nun gözaltına alındığı gün dolar kuru 37,90 seviyesine çıkarken, BIST 100 endeksi 9.860’a geriledi ve Türkiye’nin risk primini gösteren CDS 262’ye yükseldi. Eğilmez, piyasalardaki çöküşün, gösteriler ve protestolarla değil, İmamoğlu’nun diplomasının iptali ve gözaltına alınmasıyla başladığını savundu. Bu durumun, özellikle döviz kurundaki dalgalanmalarla birlikte ekonomideki belirsizliği artırdığını belirtti.

Piyasalarda panik havasının hakim olmasıyla birlikte TCMB, döviz kurlarını kontrol altına almak amacıyla piyasaya büyük miktarda döviz sattı. Eğilmez, Merkez Bankası’nın bu süreçte rezervlerinde önemli kayıplar yaşadığını ifade ederken, kamu kurumlarının da borsadaki düşüşü engellemek için milyarlarca liralık alım yaptığını aktardı. TCMB, faiz artırımı yerine gecelik borç verme faizini yükseltme yoluna giderek piyasalara müdahale etti. Eğilmez’e göre bu yöntem, faiz artışı yapmadan faizleri yükselttiği izlenimi vererek hem iç piyasaya hem de uluslararası yatırımcılara mesaj verme amacı taşıyordu.

Devlet Bahçeli'den flaş 'İBB' açıklaması: 'Yan kesiciler, yol kesenler, haram yiyenler...' Devlet Bahçeli'den flaş 'İBB' açıklaması: 'Yan kesiciler, yol kesenler, haram yiyenler...'

Kur artışının ekonomiye doğrudan etkileri olduğunu belirten Eğilmez, dolar kurundaki yükselişin ithalat maliyetlerini artırırken enflasyonu da tetikleyeceğini vurguladı. Aynı zamanda, Türkiye’nin dış borçlanma maliyetlerinin yükselmesiyle birlikte bankaların faiz oranlarını artırmak zorunda kalacağını ve bunun kredi maliyetlerine yansıyacağını ifade etti. Artan finansman maliyetlerinin enflasyonu daha da yukarı çekeceğini belirten Eğilmez, ekonomik güvenin sarsılmasının piyasalar üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekti.

Önümüzdeki süreçle ilgili değerlendirmesinde Eğilmez, bayram tatilinin piyasalara kısa vadeli bir durgunluk getirebileceğini ancak güven kaybının kolayca telafi edilemeyeceğini belirtti. Tatil sürecinde piyasaların sakinleşebileceğini ancak uzun vadede bu tür politik gelişmelerin ekonomide daha büyük dalgalanmalara neden olabileceğini ifade etti.